Cumartesi, Kasım 22, 2025

En Çok Okunanlar

spot_img

Benzer Yazılar

Rukye

İstanbul Bienali kapsamında Galeri 77’de sergilenen Ola Hassanain’in Fısıldayan Baraj isimli çalışması benim de kulağıma bir öykücük fısıldadı. İyi okumalar… 

Lale, içerisinden, bir korunma duası olan Rukye’nin söylendiği “Fısıldayan Baraj” isimli 220 cm yüksekliğindeki eserin önünde durdu. Yakın gözlüğünü taktı. Bu çalışmayla ilgili detayların yazıldığı duvar metnini dikkatle okumaya başladı.

Rukye için gerekli olan, eli ağrıyan bölgeye sürmektir.’ 

Elini istemsizce kalbinin üzerine getirdi, derin bir nefes aldı. Metnin biraz üzerinde, duvarında çatlaklar olan, dağınık ve loş bir odanın fotoğrafı vardı. Lale yavaş yavaş fotoğraf üzerinde gözlerini gezdirdi. Odadaki havayı içine hapsetmiş gibi görünen duvar, koyu yeşil renge boyanmıştı. Yuttuğu havadan o kadar ağırlaşmıştı ki üzerinde çatlaklar oluşmuştu sanki. Duvara monte edilmiş rafın üzerinde, unutulmuş gibi görünen reprodüksiyon bir resim Lale’nin dikkatini çekti.

Gözü yaşlı, hüzünlü, temiz yüzlü bir erkek çocuğu resmi. Bu resim 1980’li yıllarda birçok evin duvarında kendine yer edinmişti. Resme baktıkça insanın ağlayası gelirdi. Lale, resmi göstermek için Burçak’ı yanına çağırdı.

“Fotoğraftaki şu ağlayan çocuk resmini görüyor musun? Ben küçükken, bu resmin bir reprodüksiyonu, bizim evde bir odanın duvarına asılıydı. Annem, bu resim ailemize iyi gelmiyor diyerek evden uzaklaştırmıştı,” dedi.

Burçak “Bu resmin iyi şans getirmediği ile ilgili söylentileri ben de hatırlıyorum. İyi yapmış annen,” diye cevap verdi.

“Fotoğraftaki eve de uğur getirmemiş gibi görünüyor. Baksana, ocağına incir ağacı dikilen evlere dönmüş!” diyerek gülümsedi Lale. Bir süre fotoğrafa ve fotoğrafın içindeki Ağlayan Çocuk resmine baktılar.

Lale, “Ben dört, beş yaşlarındayken çok ağlarmışım. Durmadan. Annem ne yapacağını şaşırırmış. Üst kat komşumuz Zakire Teyze’den bir kocakarı yöntemi öğrenmiş,” dedikten sonra kinayeli bir şekilde ekledi, “Burçak, hazır ol saçmalığa! Cuma günü öğlen ezanı sırasında, babasının terliğinin tersiyle nedensiz ağlayan çocuğun ağzına vurmak! Çocuk ağlamayı kesiverirmiş!”

“Ve anneciğin de bu deneyi senin üstünde uyguladı deme, ne olur Lale, inanmam buna!” diye araya girdi Burçak.

“Uyguladı! Annemi bilirsin, hijyen kırmızı noktasıdır. Terliğin altını iyice sildi. Ezanı bekledi. Öğlen ezanı ile birlikte, benim ağzım, yumuşak bir şekilde terlikle buluştu. Tatsız bir şaka gibi. Çok hafif vurmuştu, canım yanmamıştı. Ama yapılanın nahoş birşey olduğunu da hissetmiştim. Şaşkına dönmüş zihnimde sorular uçuşmuştu; neden terlik, niye babamın terliği, niçin terliğin tersi, niye ağzımın üstü? Gerçeküstü bir deneyimdi benim için!” dedikten sonra resme dalgın bir şekilde bakarak sustu, bir süre sonra devam etti anlatmaya, “Yıllar sonra ‘Yahu sen kara cahil bir kadın da değilsin, hangi akla uyup bunu yaptın?’ diye anneme sorduğumda, ‘Ne yapayım, devamlı ağlıyordun, Zakire Teyze de işe yarıyor diyince… Ama gerçekten de ağlamaların kesildi terlikten sonra!’ diye cevap vermişti.”

Burçak “Şok etkisi yaratmış sende,” diye yorum yaptı.

“Evet, büyük ihtimal,” diye cevap verdi Lale. “Bunu yapmak yerine, kızı durmadan ağlayarak ne anlatmak istiyor olabilir diye düşünseydi, daha iyi bir sonuç alırdı annem. Hoş, zaten çok iyi biliyordu. O da çok ağlıyordu çünkü. O terlik dışında neyi varsa toplayıp, başka bir kadın için evi terk eden babamın ardından… Durmadan ağlıyordu, benim gibi. Yastaydı, ikimiz de yastaydık!”

Lale’nin gözleri yeniden ‘Rukye için gerekli olan, eli ağrıyan bölgeye sürmektir.’ yazısına takıldı. Elini istemsizce kalbinin üzerine getirdi, derin bir nefes aldı. 

Ayşe Beker Ülgen
Ayşe Beker Ülgen
Babasının işi nedeniyle birkaç sene yaşadıkları Adana’da doğdu, ama Ankara'da boy attı, büyüdü. Babası gibi Mülkiye’den mezun oldu. Okul bitince iş nedeniyle İstanbul’a göç etti, bu şehirde evlendi. Otuz yıla yakın İktisat Bankası, The Park Avenue Bank ve Türk Ekonomi Bankası’nda Teftiş Kurulu, Kredi Pazarlama, Kurumsal Bankacılık Pazarlama, İnsan Kaynakları bölümlerinde çalıştı. Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki MBA’ini COVID-19 sürecinin Sanat Piyasaları üzerine etkisini analiz ettiği projesi ile tamamladı. Bir yıl önce EYT kapsamına girdi, arkasına bile bakmadan bankasından ayrıldı. Mevcut durumunu “Emekli” olarak tanımlayamıyor :)) Şu an iştahla yazıyor, okuyor, geziyor, daha çok anlamaya ve öğrenmeye çalışıyor.

POPÜLER YAZILAR