Her sabahına ayrı bir acıyla uyandığımız günler var. Farklı coğrafyalardaki insanların göğsüne türlü dertler ağırlık veriyor, biliyorum. Ancak biz bu meselelerin görece en acılarını yaşıyoruz dersem abartmış olmayacağımı düşünüyorum.
Nietzsche’nin Lou Salome’ye olan derin aşkı belli bir süre sonra reddedilmeyle sonlanınca, Nietzsche kadınlara karşı olan bakış açısını “Böyle buyurdu Zerdüşt” kitabında şöyle dillendirir: “Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacı unutma!” Biz kırbacı unutmayıp daha sonra elimize almak kaydıyla bir kenara koyalım.
Biliyorum, biliyorum… Üzerine bol bol yazıldı, çizildi… Fakat ben henüz ara ara açıp izlemekten usanmadım. Yaparım bunu. Aynı filmleri yeniden bir daha izlerim. Repliklerini ezbere bilsem bile sıkılmam, ilk kez izliyormuş gibi gözlerimi pür dikkat ekrana dikerim. Özellikle Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter bağımlıları neden bahsettiğimi çok iyi biliyorlar, eminim.
Tüm toplumlarda, bütün dinlerde, her çağda hedef hep kadındır. Sürdürülebilir kalıcı çözümler bulmak yerine hep geçiştirerek bu hedeflerde oyalanılmıştır. Bir yandan, kadın cephesinde geçmişe karşı kazanılan zaferler de yok değildir.
Dışarıdan bir gözle değerlendirilmesi gereken bir nesne gibi davranmaya ne zaman başladık kendimize? Ne zaman her hareketimizi, her cümlemizi, vücudumuzdaki her kıvrımı eleştirir olduk?
Nietzsche’nin Lou Salome’ye olan derin aşkı belli bir süre sonra reddedilmeyle sonlanınca, Nietzsche kadınlara karşı olan bakış açısını “Böyle buyurdu Zerdüşt” kitabında şöyle dillendirir: “Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacı unutma!” Biz kırbacı unutmayıp daha sonra elimize almak kaydıyla bir kenara koyalım.
Biliyorum, biliyorum… Üzerine bol bol yazıldı, çizildi… Fakat ben henüz ara ara açıp izlemekten usanmadım. Yaparım bunu. Aynı filmleri yeniden bir daha izlerim. Repliklerini ezbere bilsem bile sıkılmam, ilk kez izliyormuş gibi gözlerimi pür dikkat ekrana dikerim. Özellikle Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter bağımlıları neden bahsettiğimi çok iyi biliyorlar, eminim.
Tüm toplumlarda, bütün dinlerde, her çağda hedef hep kadındır. Sürdürülebilir kalıcı çözümler bulmak yerine hep geçiştirerek bu hedeflerde oyalanılmıştır. Bir yandan, kadın cephesinde geçmişe karşı kazanılan zaferler de yok değildir.
Kocası tarafından sokak ortasında bıçaklanarak öldürüldü. Çocuklarının gözü önünde altı kurşunla öldürülen kadın. Her gün basında karşımıza çıkan haberlerden biri. Kadının şiddet görmesi. Fiziksel ve psikolojik şiddet gören kadınların günbegün artması ve toplum olarak her birimizin az ya da çok suçlu olması. Bazılarımızın suç ortağı olması.