Türkiye’yi Tedavi İçin Tercih Edenlerin Yoğunlukla Kadınlardan Oluşması Gün Geçtikçe Artan Bir Eğilimde
Geçtiğimiz on beş yıl içerisinde, sağlık turizminde rota büyük ölçüde Türkiye’ye dönmüş durumda. Son beş yıllık satışlara baktığımızda; paket pazarlama stratejilerinin, uluslararası akreditasyonların, güçlü altyapı yatırım politikalarının sonucunda kayda değer bir başarının ülkemiz hanesine yazıldığını söylemek mümkün.
2019 yılından 2024 yılı 2. çeyreğini incelediğimizde, 2019 yılında gelen hasta sayısı 756.926 kişi ile yaklaşık 1.500.000 USD gelir elde edilmiş. 2024 yılı yarı çeyreğini incelediğimizde; toplamda yaklaşık 2 milyon sağlık turistinin ağırlandığını söyleyebiliriz. 2024 yılının ilk yarısında (Ocak -Haziran) 801.723 hasta turist ziyaret etmiş. 2. çeyrek de sağlık turizminde gelir 1.621.922.000 USD olarak gelir elde edilmiştir.
Bu verilerden çarpıcı bir sonuç elde ediyoruz. Türkiye’yi tercih eden hasta turist oranında kadınların daha fazla sayıda olduğu anlaşılıyor. Bu durumun sebeplerinden birden fazla etkenin rol aldığını düşünüyorum.
Sağlık Bakanlığı verilerine ve özel sektör raporlarına göre; Türkiye’ye sağlık amaçlı gelen hastaların yaklaşık %60’a yakını kadın. Bu gerçekten azımsanmayacak kadar önemli bir oran. En yoğun yaş grubunu ise 30 -55 yaş arası kadınlar oluşturuyor. Bu yaş grubunun Türkiye’yi tercih etme sebeplerinden önemli bir tanesi olarak, tedavi ve operasyonlarından oldukça memnun kalan kadınların kendi ülkelerine döndüklerinde Türkiye’deki tedavilerinin başarısını çevrelerine, özellikle akranlarına referans olarak aktarmalarını söyleyebilirim.
Bu makalemde kısmi de olsa size aktarmaya çalışacağım.
Tabii ki tartışmasız kadınların Türkiye’yi tercih etmelerinde ilk sırayı uygun maliyet ile yüksek kalite dengesi oluşturuyor. Türkiye’deki özel hastaneler, tedavilerde branşlaşmış ve uzmanlaşmış klinikler, Avrupa ve Amerika’ya göre %50 -70 daha ekonomik fiyatlar ile hizmet sunuyor.
Tedavi amaçlı Türkiye’yi tercih eden kadınların önem verdikleri diğer unsurları ise kadın sağlığına yönelik uzmanlaşmış merkezlerin fazlalığı, estetik ve doğurganlık alanında uluslararası başarılar, kültürel yakınlık ve güvenilir sağlık sistemi, Türkiye’nin medikal estetikteki prestiji ve deneyimli cerrahları olarak sayabiliriz.
Birinci sırayı tahmin edersiniz ki estetik ve plastik cerrahi işlemleri oluşturuyor. Bu işlemler arasında en çok rağbet görenleri sırasıyla; burun estetiği (rinoplasti), meme büyütme ve küçültme operasyonları, karın germe, liposuction, yüz germe, göz kapağı estetiği, genital estetik işlemleri olarak sıralayabiliriz.
Evet ikinci tercih olarak benim de uluslararası danışmanlık ve koçluk yaptığım alan olan kısırlık tedavileri ve üreme sağlığını sayabiliriz. Bu tedavi başlığı altında ise IVF (in vitro fertilizasyon) yani tüp bebek tedavisi, PRP ve oosit (yumurta) dondurma var.
Türkiye’ye tedavi amaçlı gelen kadın hasta turistlerin üçüncü tercihlerini ise miyom ameliyatları, endometriozis tedavisi, laporasoskopik ve robotik cerrahiler oluşturuyor. Dördüncü sırayı ise onkoloji ve rehabilitasyon tedavileri; en son tercihleri ise diş estetiği ve implantasyon olarak söyleyebiliriz.
Bu makaleyi okuyan birçok okuyucumuza ilginç gelecek ama Türkiye’ye tedavi amaçlı olarak gelen kadınların tercihlerinde saç ekimi de yer alıyor. İroni değil, tamamen gerçek.
Türkiye’nin sunduğu kombine hizmetler hizmetler (tedavi, konaklama, çeviri, VIP transfer hizmetler), multidisipliner yaklaşımlar, gerçekten de bu konuda sağlık kurumlarımızdaki hekimlerimizin çalışma prensipleri ile multidisipliner çalışmaları başarıya yoğun katkı sağlıyor.
Bu durumu kendi düşüncelerimle makalemi şu duygularım ile kapatmak isterim. On beş yılı aşkın sağlık turizm alanında bir kadın girişimci olarak, Dünyanın her yerinden kadınların tedavi amaçlı Türkiye’yi tercih etmeleri beni çok gururlandırıyor. Hangi ırk, hangi kültür ve dine sahip olsun kadınların her zaman hemcinsleri tarafından motivasyona ihtiyacı vardır. Maalesef Türkiye’de halen sağlık turizmi denilince akla saç ekimi yaptırmış Arap erkekleri ile özdeşleşse de tecrübeler ve istatistikler bunun tam aksini ispatlıyor.
