Pazartesi, Ekim 27, 2025

En Çok Okunanlar

spot_img

Benzer Yazılar

Cesur Çiçek, Tomris Uyar

Türk edebiyatında zarafetin, zekânın ve duygusal derinliğin adı; Tomris Uyar…

Onun kaleminde gündelik hayatın küçük ayrıntıları bile şiirsel bir yoğunluk kazanır; kahvenin kokusu, bir pazar sabahı, bir bakış, bir cümlede gizlenen sitem…

İnce bir ironiyle, bireyselliği, özgürlüğü, kadınlığı kimseye göre tanımlamayan bir yazar. Artık sesi çok daha gür çıkacaktı…

15 Mart 1941 tarihinde hukukçu bir aileden ‘’Gedik’’ soyadıyla İstanbul’da dünyaya geliyor sevgili Tomris Uyar…

Üniversiteden sonra edebiyat dünyasının kapılarını çevirilerle aralıyor ilk. Çevirileri sayesinde birçok dünya yazarıyla da tanışıyoruz. Dönemin çeviri üslubuna, ‘’Esas olan yabancı kelimeyi ifade edebilecek doğru kelimeyi bulmak değil, yazarın sesini keşfetmektir,” düsturunu kazandırıyor. Evet, çeviri kimliğinin yanı sıra Türk edebiyatının ses getirmiş yazarlarından da biri oluyor. Özellikle dolaylamalara başvurmadan kullandığı yalın dil ile öykücülüğün roman yazmada bir basamak olduğu düşünülen 1970’li yıllarda itirazını öykücülüğe sadık kalarak gösteriyor. Konularında ümitten bahsederken insanların ahlak körlüğüne de karşı çıkıyor.

Kadınlardan ve onların sıkıntılarından bahsederken; daha çok toplumsal kurallar nedeniyle hayatları kısıtlanan cesaretleri kırılan “bağımsız ve eğitimli” kadınları da aynı gerçekçilikle satırlarına taşıyor. Düşünen, sorgulayan, kadının başarısını erkeğe mal eden ataerkil zihniyet ile savaşan ve galip gelen değerli bir isim olarak ölümünün üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen hâlâ adından söz ettiriyor.

Bir adın vardı senin Tomris Uyar’dı…

Hakkında söylenilen sözlerle gerçeklerden bağımsız konuşula dursun; dört erkeğin kendisine hayranlığının bedelini de hayatında sayısız hikâye ile ziyadesiyle ödemiştir ‘’esin perisi.’’ Elbette, onun yaşamına dokunan efsanevi isimlerle…

Yaşamak, gitmek demek onun için. Yeryüzü, iki deniz arasında bir nokta demek, iki şehir arasında bir istasyon…

2003 yılında yemek borusu kanserinden vefat eden Tomris Uyar; dünyada kimsenin kimseye tahakküm kurmadığı, her ferdin özgürlüğünü koruduğu, ilişkilerde ve evliliklerde birlikte olmanın iyileştirici gücünü, kadına yönelik şiddeti nasıl dindireceğini emaneti olan eserlerinden de görebiliyoruz. Tomris Uyar; sade, derin, hüzünlü ve çok gerçek.

Tomris Uyar’ın eserleri…

İpek ve Bakır (1971), Ödeşmeler (1973), Dizboyu Papatyalar (1975), Gündökümü (1975), Yürekte Bukağı (1979), Yaz Düşleri/Düş̧ Kışları (1981), Sesler, Yüzler, Sokaklar (1981), Gecegezen Kızlar (1983), Büyük Saat (1984), Rus Ruleti-Dön Geri Bak (1985), Günlerin Tortusu (1985), Yaza Yolculuk (1986), Babayasaları, Anasözleri (1989), Yazılı Günler (1989), Sekizinci Günah (1990), Otuzların Kadını (1992), İki Yaka İki Uç (1992), Tanışma Günleri (1995), İstanbul’da Zaman (2000), Gündökümü I-II (2003).

Yasemin Baş
Yasemin Baş
1980 yılında doğdu. Atatürk Üniversitesi, Sosyoloji bölümü mezunu. 90’lı yıllarda radyo programcılığı, 2000'li yıllarda televizyon programları,ana haber berfore, gazete röportajları ile başlayan kariyeri şimdilerde ise yalnızca seslendirme yaparak ve Diksiyon eğitimleri vererek devam ediyor. Türkiye’deki birçok markanın kurumsal marka sesi. Aynı zamanda onu sesli kitaplarda da dinliyorsunuz. 2019 yılında yayımlanmış "Piç Yıllar" isminde bir kitabı bulunmaktadır. Çünkü Kadınız Kolektifi serisindeki "Anne Gölgesi" ve "Görülmemiştir" isimli kitaplarda da yazar olarak yer almıştır.

POPÜLER YAZILAR