Tarih boyunca bilim insanları hep birer öncü olmuşlardır. Ancak bazıları, yalnızca bilgi üretmekle kalmaz; aynı zamanda düşüncenin sınırlarını da zorlar. İlk kadın bilim insanı olarak tarihe geçen Hypatia da işte bu özel insanlardan biriydi. 4. Yüzyıl İskenderiye’sinde, aklın ve özgür düşüncenin parlayan yıldızıydı.
İskenderiye’de Bir Yıldız Doğuyor
Hypatia, babası Theon’un rehberliğinde matematik, astronomi ve felsefe eğitimi aldı. Ancak kısa sürede, hocasından bağımsız bir düşünür haline geldi. O dönemde İskenderiye, özellikle de merkezinde yer alan Büyük Kütüphane dünyanın en önemli bilgi merkeziydi. Farklı yerlerden gelen bilim insanlarının buluşma noktası denildiğinde akla gelen ilk adres İskenderiye‘deki Büyük Kütüphane idi. Hypatia da burada öğrencilerine matematik, astronomi ve felsefe dersleri veriyordu. Derslerine sadece gençler değil, kentin zengin ve nüfuzlu insanları da katılıyordu.
İskenderiye’de ders verirken, herkesin ilgisini çeken bir figürdü: bir kadının, erkek egemen bir dünyada böylesine etkili olması, başlı başına bir devrimdi. İskenderiye Kütüphanesi, antik çağın en büyük bilgi merkeziydi. İçinde yüz binlerce el yazması bulunuyordu. Ne yazık ki Hypatia’nın katledildiği günlerde bu değerli eserlerin çoğu acımasızca yakıldı. Bugün hâlâ bir kısmının içeriği bilmiyoruz.
Hypatia’nın Bilim Dünyasına Katkıları
Hypatia, daha önce üzerinde çalışılmış olan antik matematik eserlerini yeniden yorumladı. Bu sayede matematik bilgilerinin daha geniş kitleler tarafından anlaşılabilmesinin yolunu açtı. Özellikle Diofantos’un “Aritmetik” kitabı üzerine yaptığı çalışmalar, cebir bilgisinin sonraki nesillere aktarılmasında çok önemli oldu. Astronomi alanında ise Ptolemaios’un “Almagest” adlı dev eserini öğrencilerine anlattı. Bu sırada yıldızların ve gezegenlerin hareketleri hakkında da çalışmalar yaptı, açıklamalarda bulundu. Ayrıca astrolab vb. çeşitli bilimsel ekipmanlar üzerinde çalıştığı da biliniyor.
Küçük Bilgi: Astrolab Nedir?
Astrolab, gökyüzündeki yıldızların ve gezegenlerin konumlarını ölçmek için kullanılan antik bir alettir. Hypatia’nın bu cihazı geliştirdiği ve eğitimlerinde kullandığı rivayet edilir.
Hypatia’nın öğretme tarzı, yalnızca bilgi aktarmaya değil, sorgulamaya dayanıyordu. Onun düşüncesine göre, gerçek bilgi ancak özgür aklın ürünü olabilirdi.
Bir Trajedinin Hikayesi
Ancak Hypatia’nın araştırıcı sorgulayıcı düşünce tarzı dönemin bağnazları tarafından hoş karşılanmadı. Bu dönemde yavaş yavaş karanlık çağlar toplum üzerinde etkili olmaya başladı. İskenderiye’de artan dini çekişmeler, bilim insanlarını ve özgür düşünürleri hedef haline getirdi. Hypatia’nın popülerliği, bazı grupların gözünde bir tehdit oluşturdu. Hypatia olayların iyice tırmandığı 415 yılında, bir grup fanatik tarafından sokakta vahşice öldürüldü. Onun ölümü, yalnızca bir insanın kaybı değil; aynı zamanda antik dünyanın en parlak aydınlanma döneminin de kapanışıydı.
Not: Hypatia’nın öldürülmesi, çoğu tarihçi tarafından “bilim ve özgür düşüncenin İskenderiye’deki son günleri” olarak kabul edilir.
Hypatia’nın Bugüne Mesajı
Bugün Hypatia’nın hikayesi, bilime adanmış bir hayatın ne kadar cesaret gerektirdiğini gösteriyor. Ne yazık ki günümüzde de kadınların bilimde yer alma mücadelesi sürüyor. Bu nedenle, Hypatia gibi isimler de ilham kaynağı olmaya devam ediyor. O, sadece matematiğin ve astronominin değil, aynı zamanda sorgulayıcı düşüncenin de kahramanıydı. Ve açıkça bize şunu hatırlatıyor: “Gerçek bilgi, ancak korkusuzca soru soranlarındır.”
Hypatia’nın Üzerinde Çalıştığı Neoplatonizm Felsefi Akımı Nedir?
Hypatia’nın bağlı olduğu felsefi akım olan Neoplatonizm, insan ruhunun evrensel bir akıl ve iyi ile bağlantılı olduğunu savunur. Bu öğretiye göre bilgiye ulaşmanın yolu, düşünceyi arındırmak ve doğayla uyum içinde olmaktan geçer.
Hypatia’dan İlhamla
Hypatia’nın yaşamı bize şunu gösteriyor: “Bilgi, zamanın ötesine geçen bir ışıktır. Ancak bu ışık, yalnızca cesur ruhlar tarafından taşınabilir.”
Bugün laboratuvarlarda, sınıflarda, kütüphanelerde ya da sadece merakla bir kitap sayfası çeviren herkes, biraz olsun Hypatia’nın izinden gidiyor. Açtığı yol henüz kapanmadığından, hiçbir zaman tarihin tozlu sayfalarında unutulup kaybolmadı.
Öğrenmek için içten bir merak duyduğunuzda, soru sormaktan korktuğunuz anlar olursa, Hypatia’yı hatırlayın: Bilgi uğruna yürümek bazen yalnız ve zor olur. Ama o yol, insanlığın en değerli yoludur.