Röportaj: M. Bilge Demir “Şurada bir kadın var, kuşbakışı yaşamına...

Perde aralandığında, sahnenin ortasında bir kadın vardı. Işığın karşısında...

Müzeyyen Senar anısına saygıyla… Bir sanatçıyı tanımanın iki yolu vardır:...

“Benden herkes bir şey alır, ama beni benden alamazlar.” Ben...

1923 yılının ilk karı yağmıştı Ankara’ya. Mukaddes Hanım, her...

Türk sanat tarihinin en özgün ve yenilikçi isimlerinden biri...

Sene 1994. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı birinci...

Hafize Ana, Adile Teyze ve birçok unutulmaz rolle aklımızdan...

Dile kolay, kırk yıl… Şehirlerin incisi İstanbul’un gözbebeğinde, Beyoğlu...

Tüp Bebek Yolculuğunda Umut ve Sabır Anneler Günü, çiçekler ve...

En son ne zaman baktın aynada kendine? Ne zaman gözlerini hiç kaçırmadan, yüzleştin gözlerinin içindeki seninle? Hüzünlü mü yoksa mutlu mu diye sordun mu maskesiz gerçek haline?

Sembol mü Özne mi? Cumhuriyet ilan edildiğinde, bir rejimden çok...

Diyorlar ki; Evde kaldı, yolludur bu, bak nasıl da açık...

Bazı simgeler vardır; küçücük bir nesne de olsa, kocaman...

Nietzsche’nin Lou Salome’ye olan derin aşkı belli bir süre sonra reddedilmeyle sonlanınca, Nietzsche kadınlara karşı olan bakış açısını “Böyle buyurdu Zerdüşt” kitabında  şöyle dillendirir: “Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacı unutma!” Biz kırbacı unutmayıp daha sonra elimize almak kaydıyla bir kenara koyalım.

“Aslında insanın canını en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır,” der Dostoyevski.

Biliyorum, biliyorum… Üzerine bol bol yazıldı, çizildi… Fakat ben henüz ara ara açıp izlemekten usanmadım. Yaparım bunu. Aynı filmleri yeniden bir daha izlerim. Repliklerini ezbere bilsem bile sıkılmam, ilk kez izliyormuş gibi gözlerimi pür dikkat ekrana dikerim. Özellikle Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter bağımlıları neden bahsettiğimi çok iyi biliyorlar, eminim.

Tüm toplumlarda, bütün dinlerde, her çağda hedef hep kadındır. Sürdürülebilir kalıcı çözümler bulmak yerine hep geçiştirerek bu hedeflerde oyalanılmıştır. Bir yandan, kadın cephesinde geçmişe karşı kazanılan zaferler de yok değildir.

İnsanoğlunun var olduğu andan itibaren bitmeyen doyumsuzluğu coğrafyaları yerle bir etmiştir. Ve tam da savaşların göbeğinde kadın olmak zordur.

Toplumda kabul görmek ve var olmak için kadınların önüne...

Her biri farklı bir ses, farklı bir hayat. “Görülmemiştir”,...

Yazı bir oyundur. Oyun ciddiyet gerektirir. Doğrudan algılanamayan birçok...

Yakın çevrem ve dostlarım “Nasıl unuttun? Ne olur bir...

Orijinal adı ile La Virgen Roja.Müthiş etkileyici, gerçek hayattan...

Bu ayın temalarından biri “bekâr kadın” olunca, aklıma, Aşk-ı...

Selin, uzandığı şezlongda hasır şapkasının gölgesinden seyrettiği gökyüzüne bakarak,...

Kafatasımızın içinde, yaklaşık 1,5 kg ağırlığında beyin adı verilen...

Röportaj: M. Bilge Demir “Şurada bir kadın var, kuşbakışı yaşamına...

Perde aralandığında, sahnenin ortasında bir kadın vardı. Işığın karşısında...

Müzeyyen Senar anısına saygıyla… Bir sanatçıyı tanımanın iki yolu vardır:...

1923 yılının ilk karı yağmıştı Ankara’ya. Mukaddes Hanım, her...

“Benden herkes bir şey alır, ama beni benden alamazlar.” Ben...

Çünkü Kadınız Kitap Kulübü her ay Beril Bozdoğan moderatörlüğünde...

29 Haziran 2024 tarihinde imza günü etkinliğiyle tanıtımı gerçekleşen...

8 Mart 2024 tarihinde JustWork'de gerçekleştirilen imza günü etkinliğiyle...

Çünkü Kadınız Kolektifi üçüncü kitabı "Görülmemiştir" 16 Şubat 2025...

Bu yazıda yalnızca yemeklerden değil, onları saran görünmez bir...

Güzellik onayını sihirli bir aynadan alan kraliçenin o meşhur...

Suratımda patlayan tokatla uyanışımın bilmem kaçıncı yılı. Haftada en...

https://open.spotify.com/episode/3wt7e0XJnUepYIzxFVNcBH?si=8YzAi0yNQcqsa2wprVv-zA Yazmak için bir araya gelen bir grup kadının söyleyecek...

1922 Sonbaharı. Sandıklı. Yan köyden Ahmet’in bedeni, Kadir’in gözü önünde...