Pazartesi, Haziran 30, 2025

En Çok Okunanlar

spot_img

Benzer Yazılar

Evdeki Huzur, Mutluluk Budur

Evdeki huzuru sağlayan nedir? Huzur, bize mutluluk getirir mi? 

Bir aile hayal edelim. Anne, baba ve çocuklar keyifle yemek yiyorlar. Bir arada olmanın verdiği hazla yüzler gülüyor. Sohbetler ediliyor. Çocuklar aklındakileri söylemek için diğerinin bitirmesini bekliyor. Bazen de aynı anda konuşup, kakafoni yaratıyorlar. Bu sofrada o bile tatlı geliyor. Baba, masanın başında gururla ailesini izliyor. Tam bir güç timsali. Ailesine baktığında güvende, huzurlu ve mutlu olduklarını görüyor. Ve onun da yüzünde sıcak bir gülümseme oluşuyor. İçi rahat. Aile içi roller paylaşılmış, ailenin tüm ihtiyaçları karşılanmış, güven sağlanmış ve evdeki huzur yakalanmış. Bir baba başka ne ister? İşte mutluluğun tanımı bu denli basit aslında.

Reklamlara pek inanmasam da bu sıcak aile tablosuyla yaratılan reklam filmi verilen, “evde huzur varsa, işte asıl mutluluk budur” mesajı içimi ısıtmıştı.

Neydi peki içimi ısıtan o sıcacık duygu?

Baba faktörü!

Güven veren duruşuyla, sizin için en iyi olan şeyi bilirim, yaparım tavrıyla huzurlu bir liman yaratan baba figürü, babamı ve içinde büyüdüğüm ailemi hatırlatmıştı bana.

Siz babanızı nasıl tanımlarsınız? Benim babam her şeyi bilir. O benim kahramanım. Benim babam güçlüdür, kuvvetlidir, kararlıdır, otoriterdir, koruyucudur, çözüm odaklıdır ve daha pek çoğu. Size tanıdık gelen var mı aralarında? Onları tanımlarken seçtiğimiz kelimeler, cümleler aslında babalardan beklentimizin ne olduğunun altını çiziyor.

Düşünsenize, bir kız çocuğu olarak baba, hayatımızdaki ilk erkek rol modelimiz oluyor. Kendimizi önemseme ve değerli hissetme duygumuzu, onun bize ilgisi ve sevgisi belirliyor.

İlgisiz, sevgisiz bir baba tutumu ise ailedeki yerimizi ve önem derecemizi gösteriyor. Ya hayata güvenle  bir adım önde başlıyoruz ya da dizlerimiz titriyor.

Bir baba, annenize nasıl ilgi, özen göstermiş, tutum ve tavır sergilemişse, kadın-erkek ilişkilerinde aynamız oluyor. Hayatımıza yön verirken, tanıdık, bilindik bu erkek modelini arıyoruz. Bir baba dengeliyse, bilinç ve farkındalık düzeyi yüksekse, hayata karşı geniş bir bakış açısına sahipse, öncelikleri varsa biz de özgüvenli ve mutlu yetişiyoruz. Aile içinde sevildiğimizi, değerli olduğumuzu biliyoruz. Hayata karşı kendinden emin bir duruş sergiliyoruz.

Evliliğe olan inancımızı destekleyen, bir babanın kendi evliliğine gösterdiği özen ve ilgi oluyor.

Sevmenin ve bir erkek tarafından sevilmenin güzelliğini ve önemini deneyimliyoruz. Kendimizi bu duyguya layık görüyoruz. Ya da göremiyoruz!

Böylece babalar prenseslerini yetiştirip, güvenle bırakıyorlar hayata. Külkedisi misali bir hayat yaşamak durumunda kalanlar da az değil elbet. Beyaz atlı prensimiz iyi bir babaysa, hikâyemiz mutlu sonla bitiyor. Değilse, tüm hayatımız boyunca iyi bir baba özlemi çekiyoruz.

Benim beyaz atlı prensim ise harika bir baba. Ne kadar çok ‘ilk şey’ var ondan öğrendiğim.

Yüzmek, dans etmek, basketbolda iyi atışlar yapmak, araba kullanmak, fikirlerimi açık ve net ifade etmek, bunları ifade ederken sıkılıp, çekinmemek, çalışkan, disiplinli ve özgüvenli olmak, sınır koymak, doğru bildiğin şeyi yapmak, ileri görüşlü ve vizyon sahibi olmak. Bunun için farklı kaynaklardan beslenmek, dakik ve saygın olmak. Tüm bunlardan önce de birbirini sevmek, saymak ve iyi bir aile olmak.

Babalar söyler, çocuklar yapar yerine babalar yaparak rol model olur düşüncesini benimseyen bir baba benim babam. Başarılarımı alkışladığı için ben de başkalarını takdir etmeyi öğrendim.

Vizyon sahibi olmak adına, kendini sürekli geliştiren bir baba olduğu için ben de kendimi geliştirmenin önemini öğrendim. Evde onu hiç pijamasıyla ya da traşsız görmediğim için özenin, saygının aile içinde başladığını görüp, kendime,üstüme başıma özen gösterdim.

Tatiller, ailenin bir araya geldiği, birlikte gezip öğrendiği, yeni yerler keşfederken geliştiği anlardır deyip, her yaz değişik tatil rotaları çizdiği için, ben de hem yurtiçi hem yurtdışında gezip öğrenmeyi hayatımın merkezine koydum.

“İyi bir yönetici nasıl olunur?” sorusunu, dakikliği, iş disiplini, duruşu, tavrı, giyim tarzı ve gerektiğinde ‘hayır’ deme özellikleriyle deneyimlememi sağladığı için, işin önem verilerek yapılması gerektiğini öğrendim. Bazen herkesi karşına alacak olsan da sıradışı kararlara imza atmak gerektiğini öğrettiği için cesaretli olmayı öğrendim.

İletişim becerisi önemliydi. Bu konuda da nerede ciddi durulması nerede samimi bir tutum sergilenmesi gerektiğini gösteren rol modelim oldu.

Bir baba-kız ilişkisinin ne kadar özel olduğunu babamla deneyimlediğim için çok şanslıyım. Bu yakınlığımız, kızımın  baba-kız ilişkisinde de bize yol gösterici oldu. Birlikte geçirilen anlar, yapılan aktiviteler, gidilen konserler sayesinde hem  ilişkileri güçlendi hem birbirlerini daha iyi tanıdılar.

Babama, tüm öğretileri, beni ben olarak yetiştirmesi ve güveni için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Yolu sevgiden geçen tüm babalara: Babalar Gününüz kutlu olsun!

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Ayda İmer
Ayda İmer
Yeditepe Üniversitesi Hazırlık Okulunda İngilizce Öğretim Görevlisi.Yıldızlar Dökülür Gecelerimden, Çiçek Açan Öyküler, Her Sonbahar Gelişinde ve Görülmemiştir kollektif kitaplarının yazarlarından biridir.

POPÜLER YAZILAR