Saat 09.05…
Ülke sustu, cümlelerimiz durdu.
Bir milletin kalbi, o an Atasını anar oldu. Bir ulusun kalbinin tam ortasında, ışığı halen ülkemizi aydınlatmakta olan o isim: Mustafa Kemal ATATÜRK
10 Kasım, bir yas günü olmanın ötesindedir.
10 Kasım, Atamızın bizlere bıraktığı emanetin, şükrün kıymetini bilmedir.
10 Kasım, O’nun bıraktığı aydınlık yolda ilerlemektir.
10 Kasım, O’nun bize bıraktığı aydınlığa sahip çıkmadır.
Atatürk’ü anma, onu geçmişin sayfalarında görmek değil, fikirlerini günümüze taşımaktır.
O bir ışıktır.
Bir bedenden ötedir varlığı. Fikirleriyle bizleri gerçekliğe ulaştırdı. Ebediyete intikal eden naaşı, tüm insanlıkta büyük bir üzüntü yarattı. Varlığı olmasa da artık yanımızda, eserleri yaşayacak biz nefes alışımızda.
Üzerine karanlık çökmüş bir ülkeyi aydınlığa kavuşturandı.
İlim, irfan, fikir sahibi olandı.
Bir kadının sesinin duyulmasını sağlayan, kadınları da milletine kazandırandı.
Gençlere ışık olan, onların hayallerini önemseyendi.
Çocukları bir birey olarak gören, fikirlerini ciddiye alandı.
10 Kasım anmanın ötesidir.
10 Kasım sadece bir siren sesiyle durduğumuz an değildir. İlerisine geçip, biz halkına yol gösteren sesin sinyalidir. Durduğumuz anda, O’nu derinden hissetmektir. Getirdiği çağdaşlığı ileri götürebilmektir, bilimin ışığını parlatabilmektir. Özgürlüğün nefesini coşturabilmektir.
Onun en büyük eserim dediği “Cumhuriyet”i ebediyete taşıyabilmektir.
Atatürk’ü anmak, sadece sözlerle dile getirmek değil, fikirlerini taşıyabilmektir. O’nun bıraktıklarını eyleme geçirebilmektir.
10 Kasım’da Atanın ışığı her zaman parlayacak.
Işığı hep parlayacak olan, fikirleri bizlere kılavuz olan, eylemlerimizde onu yaşatacak olan yine bizleriz. Atatürk gibi dehaların ışığı sonsuzluğa kadar ışır. Biliriz ki insanlar ölse de fikirler hep yaşar. Bir çocuğun neşesinde, bir kadının cesaretinde, bir gencin hayallerinde saklıdır, Atatürk.
Ölümsüzlük sadece o kişiyi anmakla ilgili değildir.
Fikirlerini bir meşale gibi ileriye taşımak, gelecek nesillere aktarmak, devrimlerini yaşatmak, milletine duyduğu güveni boşa çıkarmamaktır.
Varlığına şükranlarımızla; nice teşekkürler az gelir sana. Şehitlerimizin kanıyla sulanmış çok değerli bir vatanı bıraktın ardında.
Bir vatandan ötedir, toprağımız,
Nice canımızı feda etmişiz,
Her 10 Kasım yeniden doğuşumuz,
Cumhuriyet geleceğimiz, coşkumuz,
Özgür adımlarımız, gelecekteki yolculuğumuz…
Bir insandan çok öte.
Saat dokuzu beş geçer.
Sirenler çaldığında, herkes sana minnettarlık duyar.
Bedenen olamasan da aramızda, ruhumuz sen olur, anarız her anımızda.
Saygı duruşunda beklerken, özümüz ulaşır sana.
Bu sessizliğin ardında, çok anlam yatar aslında.
İşte o an bir lideri uğurlarız, emanetine sadık olmanın sözünü tutarız.
Çağın ötesinde duruşuna tarih eşlik ederken, biz de bu şana şahit oluruz.
Bir ulusun kalbi Anıtkabir’de atar.
İnsanüstü iradenin sahibi burada yatar.
Sınırları aşan zekân kılavuz olurken bize, senin fikirlerinle yola devam.
“Bitti” denilen yerde bir ülkenin kıvılcımlarını ateşledin.
Coğrafya kaderdir, sözünü sen saf dışı ettin,
Karakterinle ülkenin kaderini değiştirdin.
Bir ülkeyi yeniden inşa ettin.
Gerektiğinde çok kişiyi kaleminle yenen, savaş alanında düşmanlarını dize getiren, aklıyla insanları fethedendin.
Fikirlerin serpildi ülkemize,
Zeki aklın biçimisin bizlere,
Fikri hür insanlar olalım diye,
Özgürlüğü taşıdın ülkene…
Her 10 Kasım 09.05’te durup bekleriz.
Sorumluluklarımı fark edip kendimize geliriz.
Sen ölmedin Atam, fikirlerinle yaşıyorsun deriz.
Gözümüzdeki yaşı siler, seni sevmeye devam ederiz.
Bir ışık sundun bizlere ve geleceğimize,
Güneşimiz oldun ilerimizde,
Ufuktan ışıyan bir yol gördüğümüzde,
O ışığı yakan senin fikirlerindir yine,
Sen tarihin parlak sayfalarında kalan bir isimden ötesin. Bir gencin umudunda, bir çocuğun geleceğindesin. Umudumuzu yitirmemize fırsat vermeyensin, biz senin parçanız. Bir liderden fazlasısın.
10 Kasım’da veda etmiyoruz ki sana, ışığını görmek için geliyoruz kabrine, anıtına. Emanetini taşımak için söz verdik sana. Kalbimiz çarptığı sürece, taşıyacağız Cumhuriyetini asırlara.
Kılavuz bildik seni, fikirlerini ve devrimlerini. Bu gerçeği kimse silemez, seni ne çok sevdiğimizi. Bedenen yanımızda olamasan da, ilkelerin yaşayacak sana söz, ömürler boyu, bizlerle. Sen bizim Atamızsın, değiştiremez kimse bu gerçeği.
10 Kasım’da zaman durur.
10 Kasım’da yüreklerimiz seni bulur,
Atatürk bir tarihten ötedir, ilkeleri bizim evrenselimizdir.
Biz Atatürk’ün gençleriyiz, bedeni olmasa da onun fikirleriyle ilerleriz.
Karanlık çökemez umutlarımıza, büyük bir kılavuzumuz var çünkü yanımızda,
Gerekirse gölgesinde soluklanır, yola yine devam ederiz.
Zaman dursa da fikirleri yaşayan lider: Mustafa Kemal ATATÜRK
“Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen liderin nesliyiz,
Cehalete asla boyun eğmeyiz,
Bayrağımızın gölgesi altında,
Nice güzelliklere seninle seviniriz.
10 Kasım’da ülke yasını tutar. Atamızın yitirmenin acısını hatırlar. O an saatler Atatürk’ü gösterdiğinde, tüm sesler susar ve herkes onu anar. Bir döneme değil, yüzyıllara ışık tutansın. Bizlere aydınlık olansın. Bayrak yarıya indiğinde seni kalbimizde sesin yükselir özgürce.
Bir genç okul bahçesinde, bakışları seni anar. Çelenk konulmuş büstünün etrafına, dudaklarından şu sözler damlar:
Liderimiz unutulmaz, fikirlerini silebilen olmaz.
Bu nefesler yaşadığı sürece Cumhuriyetimiz sarsılmaz.
Sözüm sanadır, Atam,
Sevgin ruhumdan taşar.
Bir ülke varsa, oda senin sayende,
Vatanım unutamaz seni,
İlkelerin ve devrimlerin hep yaşar…
10 Kasım Atatürk’ü anlamaktır.
Karanlığa inat ışığı taşımaktır.
Bayrağımızı el üstünde tutmaktır.
Bir öğretmenin kaleminde özgürlüğü haykırmalıdır.
Tarih sayfalarında dışında, düşüncelerini çocuk ve gençlere aşılamaktır.
Bir ulusu yeniden var etmenin azmi anlatılmalıdır.
Yanlışı sorgulayan, adalete “Dur,” demek için nesilleri cesaretlendirmektir.
Atamızın dediği gibi,
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Emanetine sahip çıkmak, boynumuzun borcudur. Bu vatan kolay kazanılmadığının nişanesidir yaptıkların. Varlığın olmasa da yanımızda fikirlerini taşımak, devrimlerini eyleme dönüştürüp yaşatmayı ilke edinmişizdir, tüm varlığımızla.
Atam sen rahat uyu toprağında.
Biz sahip çıkmaya devam edeceğiz vatanımıza…
Fikirlerinin ışığında,
Şanlı bayrağım dalgalanacak yüzyıllar boyunca
Söz sana aziz Atam…
IŞIĞIMIZSIN
Öyle biri var ki, zaman durur O’nu anarken,
O öyle biri ki, ölümsüzlüğü kucaklarken,
Aydınlık bir vatan bıraktı bizlere ardında,
Kahramanımızı uğurladık son yolculuğuna,
Bir ulusun destansı öyküsünü yazan,
Tutsaklığa mahkum bir milletin,
Prangalarını zekâsıyla yıkan,
10 Kasım saat 09.05 geçe başlar senin sevdan,
Atam sen ölmedin ki yaşıyorsun kalplerimizde,
Bedenin ayrılsa da buradan, fikirlerin yaşar bizimle,
Bir kalp sussa da,
Milyonların kalbi atar sen de,
Öyle bir lidersin ki, yaşıyorsun ölümsüzlüğünde,
Kılavuzumuz oldun, gösterdin hedeflerimizi,
Haritamız ilkelerin, taşıyoruz bizdeki seni,
Işığımız oldun bizlere, getirdin Cumhuriyeti,
Senin yolundayız, yürürüz izinde ebedi,
Pusulamızsın, yönümüz oldun bizlere,
Ant içeriz bıraktığınız gerçeklere,
Bu yol hiç bitmeyecek sana söz Atam,
Sonsuza kadar yürüyeceğiz senin izinde.



