Pazartesi, Haziran 30, 2025

En Çok Okunanlar

spot_img

Benzer Yazılar

Kız Çocuklarının Gölgesindeki Adam: Baba

Bazı eksiklikler sessizdir. Bir çocuğun cümlesine sığmaz ama büyüdüğünde ilişkilerinde yankılanır. Baba yokluğu da işte böyle bir sessiz eksikliktir. Varlığı çok konuşulmaz, yokluğunun etkisi derindir. Özellikle bir kız çocuğunun hayatında…

İnsan büyürken kendine bir ayna arar. Kimi zaman annesinin gözlerinde kimi zaman babasının sessiz duruşunda bulur o aynayı. Kız çocukları için baba, yalnızca bir ebeveyn değil; dış dünyaya dair algısını şekillendiren, değerli olup olmadığını anlamaya çalıştığı bir ölçüdür. Baba, “Ben yeterli miyim?” sorusunun cevabını içinde taşıyan kişidir. Ve o cevap, ömür boyu sessizce yankılanır.

Freud’a göre çocuklar, Ödipus kompleksi sürecinde kimliklerini oluştururken baba figürünü bir otorite ve toplumsal kural taşıyıcısı olarak içselleştirirler. Bowlby ise bağlanma kuramında, çocukların özellikle erken yaşta güvenli bir bağ kurdukları ebeveyn figürü aracılığıyla dünyayı anlamlandırdığını belirtir. Ona göre, çocukların bakım verenle kurduğu bu güvenli bağ, ilerideki yaşamlarında, ilişkilerinde temel bir şablon oluşturur. Bu bağ eksik ya da tutarsız olduğunda, çocuklarda kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stilleri gelişebilir ve bu da ilerleyen yıllarda benlik algısını, özsaygıyı ve yakın ilişkilere duyulan güveni etkileyebilir. Lacan’a göre baba figürü, sadece fiziksel bir varlık değil; aynı zamanda toplumsal düzenin ve kimliğin inşasında kritik bir zihinsel yapıdır. 

İşin özünde kuramlar bize diyor ki; bir kız çocuğu babasının gözlerinde onay arar. Babasının sesiyle güven kazanır. Sarılmayan bir baba, kızının iç dünyasında yıllar sonra bile eksik kalabilir. O boşluk, bazen “sevilmeye layık değilim” hissiyle; bazen “güvenemezsin” inancıyla dolup taşar.

Birçok araştırma, baba figürünün yokluğunun özsaygı, benlik algısı ve romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini ortaya koymuştur. Ama buna aslında biz de tanığız. Hayatımızda baba kelimesini duymakta zorlanan, konuşurken sesi titreyen kadınlar oldu. Babasından bir kelime onay bekleyen; onun sevgisini hak etmek için çabalayan; ya da onu hiç tanımamış ama hep eksikliğini taşımış…

Bazen baba evdedir ama çocuğun kalbine uğramaz. Göz teması kurmaz, “Aferin,” demez, birlikte vakit geçirmez. Bazen de hiç olmamıştır; bir boşluk olarak kalır çocukluğun en kuytu köşesinde. Ve o boşluk, kadın olduğunda kendini göstermeye başlar. Güvensizlikle, şüpheyle, mesafeyle… Belki de bu yüzden bazı kadınlar ilişkilerde sürekli “gitme” korkusu yaşar. Ya da bağ kurmaktan kaçınır çünkü bağlanmak demek, bir gün terk edilme ihtimaliyle yüzleşmek demektir.

Bu yazı sadece bir eksikliği anlatmak için değil. Aynı zamanda bir hatırlatma…

Babalar, kızlarının iç dünyasında iz bırakırlar. Bu iz, kimi zaman bir özgüven ışığı, kimi zaman bir değerlilik sorgusudur. Bir baba, “Sana inanıyorum,” dediğinde, bir kız çocuğu kendine inanmayı öğrenir. “Sen değerlisin,” dediğinde, kendi iç sesi de bu cümleyi tekrar eder. Ve bir gün, biri ona değer vermediğinde, sessizce “Ben daha fazlasını hak ediyorum,” diyebilir. Çünkü bir zamanlar babası da ona böyle demiştir.

Toplum olarak, babalığı yalnızca evin geçimini sağlamakla sınırlandırdık. Oysa bir kız çocuğu için baba, duygulara alan açan, varlığıyla güven veren bir limandır. Babalar yalnızca kollarıyla değil, sözleriyle, bakışlarıyla ve zamanlarıyla da çocuklarına sarılmalıdır.

Çünkü bir kız çocuğunun “Ben değerliyim,” demesi için önce birinin ona bunu hissettirmesi gerekir. Ve bu kişi çoğu zaman babadır.

Kaynakça (APA 7)

Boothroyd, L. G., & Perrett, D. I. (2008). Father absence, parent–daughter relationships and partner preferences. Journal of Evolutionary Psychology, 6(3), 187–205. https://doi.org/10.1556/JEP.6.2008.3.1
Bowlby, J. (1982). Attachment and loss: Vol. 1. Attachment (2nd ed.). Basic Books.
Freud, S. (2021). Aile Romanı ve Ödipus Kompleksi. Say Yayınları
International Journal of Indian Psychology. (2023). An investigation into the relationship among paternal involvement, relation dynamics, and daughters’ self-esteem, 11(1), 234–243.
Jilani, M. R., & Akhtar, S. (2021). Daughter-to-father attachment style and emerging adult daughter’s psychological well-being. International Journal of Adolescence and Youth, 26(1), 187–203. https://doi.org/10.1080/02673843.2021.1886921
Jin, Y. (2024). The influence of paternal absence during childhood on women’s self-esteem and self-efficacy. Asian Journal of Psychology and Mental Health, 9(1), 45–56.
Lacan, J. (1956/1957). The function and field of speech and language in psychoanalysis. In Écrits: A selection. (A. Sheridan, Trans.). Routledge.
Nielsen, L. (2014). Young women’s relationships with their fathers: Review of recent research. Marriage & Family Review, 50(4), 331–360. https://doi.org/10.1080/01494929.2013.879549
Schwartz, M. (2021). The father effect: How your father’s influence shapes your life. Harper Wave.
Young-Bruehl, E. (2000). Childism: Confronting prejudice against children. Yale University Press.
Eizirik, C. L. (2015). The place of the father in psychoanalysis. Revista Brasileira de Psicanálise, 49(2), 9–24.
Williamson, D. S. (2004). The intimacy paradox: Personal authority in the family system. Guilford Press.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Fatma Günışık Kumru
Fatma Günışık Kumru
1994 Mersin doğumluyum. İlköğretim ve lise eğitimimi Bahçeşehir Okulları’nda burslu olarak tamamladım. 11 yıl boyunca profesyonel yüzücülük yaparak ülkemi iki kez milli müsabakalarda temsil ettim ve çeşitli branşlarda Türkiye şampiyonlukları kazandım. 2018 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü’nde yüksek lisans eğitimime başladım. 2021 yılında yüksek lisansımı tamamlayarak Kocaeli’de, ailece işlettiğimiz Ümmü Kumru Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde özel gereksinimli çocuklar ve aileleriyle çalışmaya devam ettim. 7 yıldır aktif olarak bu alanda çalışıyorum. Bireylerin gelişim süreçlerine katkıda bulunmayı, sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer almayı ve kolektif çalışmalara katılmayı büyük bir mutlulukla sürdürüyorum.

POPÜLER YAZILAR